NESNELERİN İNTERNETİ İLE ÇAY KEYFİ
Internet of Things ( Nesnelerin İnterneti ) Nedir?
Nesnelerin İnterneti! Bulunduğumuz dönemde özellikle Silikon Vadisi’nde yaşayanları heyecanlandıran en önemli konulardan biri. Aklınıza gelebilecek her nesnenin bir şekilde internete erişip, diğer cihazlarla iletişim halinde olması. Ya da her nesnenin başına akıllı kelimesini koymak…
Internet of Things kavramının tarihine baktığımızda ilk olarak 1999 yılında Kevin Ashton tarafından kullanıldığını görüyoruz.
Ardından da yavaş yavaş IoT konseptli ürünler gelişiyor. Öyle büyüyen bir pazar olacağı öngörülüyor ki, Gartner’ın yaptığı araştırmaya göre 2020 yılında yaklaşık 26 milyar ürünün bir şekilde internete bağlanılacağı tahmin ediliyor.
Peki nedir bu “Nesnelerin İnterneti”?
Nesnelerin İnterneti “benzersiz bir şekilde adreslenebilir nesnelerin kendi aralarında oluşturduğu, dünya çapında yaygın bir ağ ve bu ağdaki nesnelerin belirli bir protokol ile birbirleriyle iletişim içinde olmaları” olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu kavramı kabaca; çeşitli haberleşme protokolleri sayesinde birbirleri ile haberleşen ve birbirine bağlanarak, bilgi paylaşarak akıllı bir ağ oluşturmuş cihazlar sistemi olarak da tanımlamak mümkündür.
1991 yılında Cambridge Üniversitesi’ndeki yaklaşık 15 akademisyenin kahve makinesini görebilmek için kurduğu kameralı sistem o günün koşullarında değerlendirildiğinde ufuk açıcı bir uygulamaydı. 2001 yılına kadar kullanılan sistem, kahve makinesinin görüntüsünü dakikada üç kez bilgisayar ekranlarına gönderiyordu. Çevrimiçi ve gerçek zamanlı olması sebebiyle “nesnelerin interneti” kavramının ilk örneği olarak tarihte yerini aldı.
1999 yılında Kevin Ashton, P&G için RFID teknolojisi uygulamasının firmaya faydalarını sıraladı ve kullanılmasını önerdi. Önerdiği sistem; “internet of things” kavramını ortaya çıkaran radyo dalgaları ve sensörlere dayalı bir küresel sistem standardı idi.
Günümüzdeki Durum nedir?
Yapılan araştırmalara göre bugün internete 10-11 milyar cihazın bağlı olduğu tahmin edilmekte ve bu rakamın 2020 yılına gelindiğinde 50 milyar cihaz seviyesine çıkması öngörülmektedir. Aynı araştırmalara göre; 2003 yılında dünyada kişi başına düşen birbirleriyle bağlantılı cihaz oranı 0,08 iken bu oranın 2020 tahmini ise “6,48”dir. Ayrıca 2020 yılında, 20 adet tipik ev cihazının üreteceği bilgi trafiğinin, 2008 yılında üretilen tüm internet trafiğinden daha fazla olacağı tahmin edilmektedir.
Hangi cihazlar birbirine bağlanıyor?
Nesnelerin İnterneti dendiği zaman yalnızca cihazların internete bağlanması olarak anlaşılması yanlıştır. RFID benzeri algılayıcıların ve tanımlayıcıların bazı cihazlar ile bilgi üretmeleri de bu kavramın içerisindedir.
Nesneler, algılayıcılar ve elektronik devreler ile donatıldığında insanlarla iletişime geçerek durum bilgilerini güncelleyebilecek yetenekler kazanırlar. Mobil ağlar ve internetin gelişimiyle birlikte bu nesnelerin kişiler ile iletişim kurmaları kolaylaştı ve insanlar da onları her yerden, her zaman gözlemleme ve kontrol etme şansına sahip oldu.
Bunun yanında IPv6 protokolüne geçiş, IP çakışmalarının önüne geçilmesini adına önemli bir engeli ortadan kaldırarak ciddi bir gelişme sağladı.
IoTea
IoT tabanlı olarak tasarlanan SwarTea IoT; internete bağlanabilmekte, uzaktan yönetilebilmekte, şirketlerin bulut sistemlerine, finans, muhasebe ve ERP sistemlerine entegre edilebilmektedir.
Ofisler, üniversiteler, kamu kuruluşları ve hastaneler vb. gibi tüm kurumsal müşterilerimizin ihtiyacını karşılayan ürünlerimiz yurtiçi ve yurtdışında da pazarlanmaktadır.
SwarTea IoT sahip olduğu yönetim yazılımı sayesinde özellikle çok şubeli işletmelerin tek merkezden, günlük demlenen ve tüketilen çay miktarının takip edilebilmesini kolaylaştırmaktadır.
Enerji verimliliği sağlayan, bayatlamaya dayalı çay israfını önleyen asansör sistemi ve temizlenebilir demlik haznesi ile SwarTea IoT, hijyeni de en üst seviyede sunmaktadır. Bunlara ek olarak kazaların önüne geçen emniyet özellikleri de iş güvenliği açısından kurumsal müşterilerimizin tercihi olmaktadır.